Kulakçılar yeniden işbaşında!(D)
gundemonline.org
"Sigara söndürmeden tutalım, sol kolunda ciddi parçalar alınmasına kadar. Kulakları kesilmişti. İnsani değerleri aşağılayan, insanlıkla hiçbir şekilde bağdaşmayan izler tespit ettik"
"Mardin'in Derik ilçesi kırsalında çıkan çatışmada sağ yakalandıktan sonra infaz edilerek öldürülen HPG'li Mustafa Tangüner'in kulağı kesildi"
Astsubayın dehşet itirafları
'10 HPG'linin cesetleri paramparçaydı'
Kulakları kesilenler için tazminat
Bölge'de 1990'lı yıllarda uygulanan vahşet uygulamalar yeniden devreye konuldu. HPG'lilerin cenezalerine her türlü işkence yapılırken, Mardin'in Derik ilçesi kırsalında çıkan çatışmada sağ yakalandıktan sonra infaz edilerek öldürülen HPG'li Mustafa Tangüner'in kulağı kesildi. Kafasından vurulan Tangüner'in vücudunun değişik yerlerinde sigara yanığı ve kesik izleri tespit edilirken, Tangüner'in ailesi bu vahşete karşı hukuk mücadelesine başlayacak. Aile, Türkiye'de hukuk yollarının tükenmesi durumunda olayı uluslararası hukuka taşıyacak.
Derik ilçesi Tepebağ bölgesinde 23 Ağustos'ta çıkan çatışmada sağ yakalanan HPG'liler Mehmet Dölek (20) ve Mustafa Tangüner'in sağ yakalandıktan sonra kurşuna dizilerek infaz edildikleri ortaya çıktı. Öldürülen Mustafa Tangüner'in cenazesi önceki gün Diyarbakır'da toprağa verilirken, cenazenin yıkanması sırasında kafasında bir kurşun yarası olduğu ve vücudunun değişik yerlerinde sigara söndürüldüğü ortaya çıktı.
HPG'li Tangüner'in cenazesini yıkayan ve aynı zaman da akrabası olan Hikmetin Tangüner, Tangüner'in vücudunda ezikler olduğunu belirterek, 'Vücudu simsiyah olmuştu, kulağı kesilmişti. Kolundan parça kesilmiş. Vücudunda bıçak izi gibi birçok kesik vardı. Sigara yanığı izleri vardı. Bir cani bile bunu yapmaz. Ne Türkiye'de ne de başka bir yerde böyle vahşetler kabul edilemez' diye konuştu. HPG'lilerin aileleri ise olayın infaz olup olmadığı ve işkence olayının aydınlığa kavuşması için hukuki yollara başvuracak. HPG'li Tangüner'in babası Mehmet Mehdi Tangüner, 23 Ağustos'ta karakolun kendisini çağırdığını söyleyerek, 'Bana 'Oğlun çatışmada öldü, cenazesi Malatya'dadır' dediler. Önce inanmadım, gitmedim. Sonra beni merkeze gönderdiler. Onlar da doğruladı. Oğullarımla birlikte Malatya'ya teşhis etmeye gittik. Teşhis sırasında oğlumun vücudunun hep yanıklar içersinde olduğunu gördüm. Kulakları kesilmişti' diye konuştu. Oğlu HPG'li Tangüner'in sağ yakalandığını ve işkence edildiğini belirten baba Tangüner, 'Sol kolundan bıçaklarla parça koparılmış. Vücudunda da çok büyük yanık izleri var. İnsanlık dışı muamele yapmışlar oğlumun cesedine. Umut ediyorum ki bundan sonra kimseye bu insanlık dışı işkence vahşet uygulamazlar.' Baba Tangüner hukuki yollara başvuracaklarını ve gerekirse AİHM'e gideceğini söyledi.
Tangüner Ailesi'nin avukatı ve cenazenin hukuki işlemleriyle ilgilenen Av. Mehmet Şirin Tangüner daha önce de HPG'lilerin infaz edildiği yönünde bir takım bilgilerin olduğunu aktararak, '26 Ağustos'ta aileyle beraber Malatya'ya gittik ve teşhis için morgda cenaze üzerinde yaptığımız incelemede vücutta işkenceyi andıracak ciddi izler vardı. Sigara söndürmeden tutalım, sol kolunda ciddi parçalar alınmasına kadar. Kulakları kesilmişti. İnsani değerleri aşağılayan, insanlıkla hiçbir şekilde bağdaşmayan izler tespit ettik' diye konuştu. Bu olayın peşini bırakmayacaklarını söyleyen Av. Tangüner, hukuk mücadelesini başlatacaklarını ve iç hukuk yollarının tükenmesi durumunda AİHM'e gideceklerini söyledi. DİYARBAKIR - DİHA
HİKMET ERDEN / LEYLA SÖĞÜT
**
Paşanın emri böyle Görevini İlker Başbuğ'a devrettiği devir-teslim töreninde jandarmaya 'sınırsız öldürme' yetkisi isteyen eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın konuşmasının üzerinden saatler geçmeden Mardin'de Nusret Kalkan adlı yurttaş piknik alanında askerler tarafından öldürüldü. Mardin Valiliği de Kalkan'ı HPG'li olarak kamuoyuna yansıtarak askerin yaptığı sivil infazı meşrulaştırmaya çalıştı.
Son günlerde ordu komuta kademesinde yapılan devir-teslim törenlerinde komutanlar, özellikle de eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, sivil katliamları meşrulaştırmak için yetki isterken, bugüne kadar asker tarafından yargısız infaz edilen onlarca yurttaş listesine bir kişi daha eklendi. Mardin'in Nusaybin ilçesinde Beyazsubaşı piknik alanında piknik yapan Nusret Kalkan adlı yurttaş, askerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. Kalkan'ın kalbinden aldığı kurşunla yaşamını yitirdiği tespit edildi. Diyarbakır Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Kalkan'ın cenazesi, yapılan otopsi işlemlerinin ardından yakınları tarafından alınarak, önceki gece Mardin'in Savur ilçesine bağlı Yeşilbağ köyünde (Barman) yüzlerce kişi tarafından toprağa verildi. Kalkan'ın daha önce HPG'li bir kardeşinin çatışmada yaşamını yitirdiği, bir kardeşinin de PKK davasından hükümlü olduğu öğrenildi.
Bebekler gözaltına alındı
Kalkan'ın hayatını kaybetmesi sonrası piknikte bulunan ve aralarında Kalkan'ın akrabalarının da bulunduğu, çoğu çocuk 25 kişi gözaltına alındı. Davut Kalkan (40), Hüsnügül Kalkan (40), Emine Kalkan (18), Zeynep Güneş (32), Selma Kalkan (18), Netice Kalkan (22), İsmet Kalkan (36), Şerife Kalkan (35), S.G (9), Y.G (8), M.G (5), R.G (2), E.K (15), R.K (14), F.K (10), H.K (8), R.K (12), N.K (4), R.K (5), A.K (3), R.K (2) ve H.K (2) ile soyadları öğrenilemeyen Hanife ve Şükrü, ismi ve soyadı öğrenilemeyen 1 kişi gözaltına alındı. 25 kişi Beyazsu Karakolu'nda bir gün tutuldu. Sorguların ardından gözaltına alınanlar Midyat Adliyesi'ne çıkarıldı. 23 kişi serbest bırakılırken, İsmet Kalkan ve Davut Kalkan, 'örgüte yardım' iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. İsmet Kalkan ve Davut Kalkan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Vali yine çarpıttı
Olayın Büyükanıt'ın konuşmasından birkaç saat sonra gerçekleşmesi dikkat çekerken, Mardin Valisi de olayı çarpıtmakta gecikmedi. Vali Mehmet Kılıçlar, yaptığı yazılı açıklamada, Nusret Kalkan'ın Nusaybin ilçesi Beyazsubaşı Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesindeki bir dinlenme tesisine geleceği duyumu üzerine 'güvenlik güçlerince' sözkonusu yerde gerekli tedbirlerin alındığını, Kalkan'ın tesis içinde üzerini değiştirirken tabancası olduğunun görüldüğünü ve ikaza rağmen kaçma teşebbüsünde bulunduğu için ateş edilmesi sonucu yaralandığını ve Diyarbakır'a sevkedilirken yolda öldüğünü savundu. Vali ayrıca Kalkan'ı HPG'li gösterebilmek için de Kalkan'ın üzerindeki silahın yanında bulunan kadınlar tarafından saklandığını iddia etti. Açıklamada, şu iddialara yer verildi: 'Teröristin üzerindeki silahın bölgede bulunan ve görevlilerin teröristi teslim almasını engelleyen kadınlar tarafından alınarak bölgeden uzaklaştırıldığı değerlendirilmektedir. Teröristi olay yerinden Nusaybin Devlet Hastanesi'ne götüren araçta bu silaha ait olduğu değerledirilen silah kılıfı, şarjör ve 15 mermi ele geçirilmiştir.' ALTERNATİF
**
'Helikopterlerle taradılar'
Bingöl Karlıova'ya bağlı Kızılağaç köyüne bağlı Meşeli Mezrası'nın kobra tipi helikopterlerle tarandığını belirten köylüler, İHD Bingöl Şubesi'ne başvurdu. Köyün 2 saat boyunca havadan ve karadan tarandığını belirten köylüler, olayın incelenmesi için Bölge milletvekilleri ile insan hakları kuruluşlarını köye davet etti.
Bingöl'de son bir ay içerisinde 4 köye korucu ve askerler tarafından baskın düzenlenmesi köylüleri kaygılandırıyor. Son olarak 27 Ağustos'ta Kızılağaç köyü Meşeli Mezrası (Aynik), 2 kobra tipi helikopter, uçaksavar tüfek ve ağır makineli silahlarla tarandı. 2 saat boyunca ateş altında kaldıklarını ve köylerinin özel harekât timleri tarafından sarıldığını belirten köy sakinlerinden Doğan Bozkurt, tek suçlarının Kürt olmak olduğunu söyledi.
Operasyonların sık sık yapıldığı Karacehennem mıntıkasında bulunan Meşeli Mezrası'nın yoğun baskı altında olduğunu belirten Bozkurt, olayı şöyle anlattı: 'Sabaha karşı 2 kobra tipi helikopter köyün etrafında alçak uçuş yaparak uçaksavarlarla köyü taradı. Ancak korkudan hiç kimse evinden çıkmadı. Bu arada çocuk ve kadınların feryatları yükseliyordu. Uykudan uyandığımızda kendimizi sanki cehennemin içerisinde bulduk, ne yapacağımızı şaşırdık. Helikopterler uzun süre tarama yaptıktan sonra köyü terk ettiler. Ancak bu kez karadan ateş ediliyordu. Sabah 06.00'a kadar sürdü. Günün ilk ışıklarıyla dışarıya çıkmaya başladık. İnsanlara bir şey olmadığını görünce biraz rahatladık. O sırada özel harekât timleri de gitmişti. Köyün etrafını dolaşmaya başladık. Binlerce uçaksavar mermisiyle karşılaştık. 7 büyükbaş hayvanımız yaralanmış, 3'ü de telef olmuştu.'
Vekillere çağrı
Helikopterlerle savunmasız sivil insanların üzerine ateş edilmesinin kendilerini tedirgin ettiğini belirten Bozkurt, DTP'li milletvekillerini köye çağırarak, olayları yerinde incelemelerini istedi. Baskıların sebebini anlayamadığını ifade eden Bozkurt, 'Bizi isyan ettirmek mi istiyorlar, provokasyon yaratmak mı istiyorlar, bilemiyoruz. Hayvanlar yerine insanları öldürselerdi nasıl olacaktı? Yoksa sadece gözdağı mı veriyorlar? Köyümüzü boşaltmak mı istiyorlar? Tekrardan olası bir baskın sonucu köydeki tüm insanların öldürülmesi an meselesidir. Çocuklarım korkudan yemek yiyemez duruma geldi' dedi.
'Baskın Meclis'e taşınacak'
Olayın ardından İHD Bingöl Şubesi'ne başvurduklarını ifade eden Bozkurt ailesi, telef olan ineklerinin valiliğe gösterilmesine izin verilmediğini söyledi. Hayvanlarını traktöre yükleyerek, Bingöl Valiliği bahçesine götürmek üzere yola çıktıklarını ifade eden Bozkurt Ailesi, Ilıcalar Beldesi Jandarma Karakolu tarafından zararlarının karşılanacağının belirtildiğini ve geri çevrildiklerini belirtti.
Olay yerini incelemeye giden DTP Karlıova ilçe yöneticileri, köylülerin başvurularını alarak, bilgileri tutanak ile DTP Genel Merkezi'ne ileteceklerini söyledi. Son bir ay içerisinde Bingöl ve ilçelerine bağlı birçok köye karanlık güçlerin baskın düzenlendiğini dile getiren DTP Karlıova İlçe Başkanı Zeki Fırat, 'Bundan bir süre önce köye korucular tarafından tekrar baskın düzenlenmişti. Ancak can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle şikayette bulunmamışlardı. Bu kez helikopterlerle köy tarandıktan sonra artık köylülerin yardım feryatları yükseldi. Çünkü tüm köylü ölümün eşiğinden dönmüş' diye konuştu. Köylüler ayrıca, suç duyurusunda bulunmak üzere İHD Bingöl Şubesi'ne başvurdu. BİNGÖL - DİHA
FERHAT ARSLAN
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder