Sait ÇETİNOĞLU
“Kan ile yapılan İnkılaplar daha muhkem olur,
kansız İnkılaplar ebedileşemez
Mustafa Kemal Paşa
(Bursa,22 Ocak 1923)”1
Takrir-i Sükûn Kanunu, Kemalist rejimin yerleşmesinde en önemli yapı taşlarından biridir. Yürürlükte kaldığı ve Takrir-i Sükûn dönemi olarak adlandırılan dönem boyunca toplumu adeta bir suskunluğa mahkûm etmiştir.
“Takrir-i Sükûn Döneminin başlaması; Şeyh Said Ayaklanması vesilesiyle olmuştur. Bu olayın askeri yönü yüz gün içinde başlayıp bitmekle birlikte, doğurduğu sonuçlar çok daha uzun süreli gelişmelerle eklemleşmiştir”2
3 Mart tarihinde meclisin ikinci oturumunda Takrir-i Sükûn Kanunu kabul edilir, “Takrir-i Sükûn Kanunu:
Birinci Madde- İrticaa, isyana ve memleketin sosyal düzenini, huzur ve sükûnunu, emniyet ve asayişini bozmaya sebep olacak her türlü teşkilat ve tahrikatı teşvik ve teşebbüs ve yayınlan; Hükümet, Cumhurreisinin tasdikinden sonra re'sen ve idareten yasak etmeye mezundur. İşbu fiilleri işleyenleri Hükümet İstiklal Mahkemesine verebilir.
İkinci Madde- işbu kanun neşri tarihinden itibaren iki yıl müddetle yürürlükte kalacaktır.
Üçüncü Madde- İşbu kanunun tatbikine İcra Vekilleri Heyeti memurdur.”3
devamı....
http://www.mavidefter.org/index.php?option=com_content&view=article&id=412:takrir-i-suekun-kanunu&catid=69:otekitarih&Itemid=101
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder